Bu sorunun cevabı için geldiğini biliyorum güzel kadın. Ama benimde sana bir kaç sorum olacak…

Hangi yaşam yollarından geçerek geldin?

Aldatıldı mı?

Terk mi edildin?

Kaç ilişkin yarım kaldı?

Kaç yıl bekledin hiç gelmeyecek olanı..?

Kaç kez aşk için öldün?

Beni de sevin, beni de görün, bana da değer verin diye diye kaç narsiste boyun eğdin?

bende becerikli, güzel, başarılı, kariyer sahibi bir kadınım lütfen beni de sevin..

Kaç gece dipsiz kuyulara düşüp sabah bir ceset olarak uyandın?

Şimdi senden gerçekçi olmanı istiyorum. Bu kadar olumsuz ilişki deneyiminden sonra bir meditasyon, bir tuzlu su ya da bir güzel koku sürerek dişil enerjini yükseltebileceğin yanılgısını bırakman gerekiyor.

Burada okuyacağın dişil enerji öyle çok pontiş olmayacak güzel kadın. Çünkü senin geldiğin yaşam yolu dikenli, yokuşlu, hüzünlü, dertli ve çileli… ahh güzel kadın sende dağları aşacak irade, demirleri bükecek güç ve kuvvet var. Yani sana sökmez öyle minnoş pontiş meditasyonlar.

Eril-Dişil Enerji dengesizliği ve içindeki bölünmüşlüğü anlaman için..

Aslında birçok kez tam olarak neden ilişkilerinde bu sorunları yaşadığını bilmiyor olabilirsin. Bilemediğin içinde çeşitli kadın kimliklerinde varlık göstermek için çabalar durursun. İlişkilerinde sevmek için girmediğin rol kalmaz. Her girdiğin rol de bazen kurtarıcı, bazen zorba, bazen de kurban olursun. Üstelik girdiğin her rol senin ya yıkıcı eril tarafına hizmet eder ya da pasif dişil tarafına..

Şu anda yaşamına nasıl erkekleri çektiğine bak. Eğer bir kadın olarak yaşamına ilişkiye fedakârlık yapmayan, ilişkide aktif varlık göstermeyen, sürekli mızmızlanan, adım atmayan, harekete geçmeyen, erteleyici ve üşengeç, kendini ifade etmekte zorlanan, depresyona meyilli, hep karşı tarafı suçlayan, iyi değilim üstüme gelme diyen, ayakları yere sağlam basmayan erkekleri çekiyorsan; kurtarıcı rolüne girmiş YÜKSEK ERİL ENERJİ’de olduğunu anlayabilirsin.

 

Psikiyatr ve yazar Engin Geçtan  bölünmüş kadın kimliklerini şu şekilde anlatır;

  • Kimi kadın erkeksi bir sorumluluk üstlenerek erkeğinden daha erkek olma çabasındadır. Böyle kadınlar ev işleri ile uğraşan, yemek ve pasta tarifleriyle ilgilenen ya da çay toplantılarına katılan kadınları küçümserler. Onlara göre bu etkinlikler kadının güçsüzlüğünün simgeler. Ev kadınlığının yaratıcı ve yapıcı yönlerini göremezler.
  • Kimi kadın ise ev kadınlığı çerçevesi içerisinde bir egemenlik kurmuştur. Böylece bir yandan erkeğine, çocuklarına yönelik sadizmini, diğer yandan kendine yönelik mazoşizmini yaşar.
  • Bazı kadınlar cinsel rollerine ilişkin yetersizliklerini kendilerini mesleki ve entelektüel alanlarda geliştirerek ödünlemeye çalışır ve kendi kadınlıklarına daha da yabancılaşırlar. Böylesi kadınlar erkeklerle bir tür yarışa girerler.
  • Kimi kadınlar ise kadınlıklarına ilişkin güvensizliğini başka bir biçimde ödünlemeye ve erkekleri baştan çıkararak gücünü kanıtlamaya çalışır. Erkekleri baştan çıkarma eğilimi, erkeklere yönelik bir öfkenin yanı sıra, sürekli bir ilişki içerisinde zedelenme korkusundan da kaynaklanabilir.
  • Kimi kadın erkeğin üzerinde gerçek bir egemenlik kurduğu anda onu küçümsemeye başlayabilir. Eğer erkeğin mazoşist eğilimleri yoğunsa, ilişki kadının erkeği sürekli horlaması biçiminde sürebilir. Ancak çoğu kez bu noktaya gelindiğinde erkek kadından uzaklaşarak, başka kadınlarla ilişki kurarak ya da mazoşizmini sadizme dönüştürerek kadının esasen temelsiz olan özgüveninin yıkılmasını sağlayabilir ve bu kez roller değişir. Kadın nasıl olsa elinin altında olduğunu sandığı erkekte oluşan bu değişiklikten ötürü bozguna uğrar ve bu kez mazoşist ortak rolünü benimser.

Şimdi soruyu tekrar soralım; dişil enerji nasıl yükseltilir?

Bu sorunun cevabı yukarıda yazmış olduğum ilişki sorunları ve buna bağlı olarak derinleştirdiğin yıkıcı ve pasif eril-dişil enerjinin arkasında çalışan asıl mekanizmayı anlaman, görmen ve bu mekanizmayı iyileştirmen ile eril ve dişil enerjin dengeye gelerek kadınsılığını yaşayabilirsin.

Dişil enerjiyi düşüren ve Yıkıcı Eril Enerji ortaya çıkaran mekanizmalar:

  • Güvensizlik Duygusu
  • Yetersizlik Duygusu
  • Çaresizlik Duygusu
  • Değersizlik Duygusu
  • Onay Alamama Ve Sevilmeme Duygusu
  • Yalnız Kalma, Dışlanma ve Terk Edilme Korkusu
  • Kaybetme Ve Acı Çekme Duygusu

Unutma lütfen! Kendini sevmek bencil olmanın tam tersidir. Kendi içinde iyi hissetmek sevgiyle dolu bir kuyunun olması gibidir: Başkalarına verecek bir sürü sevgin vardır. Boş bir kuyudan su çekemezsin; içinde kendine karşı nefret ve güvensizlik, değersizlik, çaresizlik, yetersizlik olduğunda başkalarına sadece onları verebilirsin.

Şimdi sıra sende:

Türkiye’de bir ilk olan DUYGU ODAKLI ERİL DİŞİL DENGE EĞİTİMİ; içindeki kadının bölünmüşlüğüne, yaralarını sarıp kalbini iyileştirmene talip..

Onlarca kadının eril-dişil enerji dengesine kavuşup, dengeli dişil enerjisini yükselterek dingin, sevgi dolu, şefkatli ve hoşgörülü taraflarıyla buluştuğu bu muhteşem eğitim ile şimdi sende tanış!

Write a comment

WhatsApp aç
Nasıl yarıdımcı olabilirim?
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?